Çikolatanın İcadı Ve Çikolata Yapımı

Çikolata yıllar önce içecek olarak kullanılırdı. Aztekler kakao taneciklerini kaynatarak ve ezerek biberli ve baharatlı bir içecek haline getirmişlerdi. İspanyol mucitleri bu biberli çikolataları pek beğenmediler. Çikolataya biber ve baharat yerine aynı oranda şeker eklediler. Bu yeni içeceğin yapılışını 100 yıl kendilerine sakladılar.

Sonunda on yedinci yüzyılın ortalarına doğru bir Fransız, ince kakao taneciklerinin nasıl bir şekilde çikolata parçacıkları haline getirilebileceğini buldu. Kakao tanecikleri dış kabukları çıkarıldıktan sonra ve kavrulduktan sonra çekirdeğinin içi kalır. Bu çekirdek iç tarafı küçük, sivri uçlu parçalar halinde kırılır ve bu parçacıklar taş değirmenlerde öğütülür. İçlerindeki yağ, kütleleri “çikolata likörü” adı verilen kalın bir maddeye dönüştürülmektedir. İşte, sertleşen bu madde pastacılıkta kullanılan, bitter çikolatadır.

Keçiboynuzu adı verilen ağacın sakız yapan, kahverengi sert bir kabuğu bulunmaktadır.Bu ağacın sakızının çikolataya benzeyen bir tadı vardır.Kavrulup ve de öğütüldükten sonra çikolata niyetine kullanılabilir.

Roma Dondurmacısı

Şu an çocukların gözdesi olan dondurmanın geçmişi sizce nereye dayanmaktadır? Dondurmanın geçmişi M.Ö. dördüncü yüzyılda Roma’ya kadar uzanır.

Roma’nın imparatoru olan Neron dağlardan buz getirilmesini ve üzerine meyvelerin konulmasını emretmiştir. On üçüncü yüzyılda ise Marco Polo, Çinlilerden süt ve buz karışımı yapmasını öğrenmiş ve bu karışımı Avrupa’ya getirmiştir.

Zamanla şerbet, buz ve sütlü buz tarifleri gelişmiş; Fransız ve İtalyan saraylarında sunulmaya başlanmıştır. Buzun tuzla karıştırılması böylece malzemelerin sıcaklığının düşürülmesi ve korunması, bugün bildiğimiz anlamda dondurmanın yapılmasında çok önemli bir rol oynamıştır.

Döner başlı kürekleri ile tahta kepçeli dondurucunun icadı, dondurma üretimini hızlandırmıştır. Dondurma, ilk defa 1851 yılında Baltimore’de kurulan bir firma tarafından toptan üretilmiş ve piyasaya sürülmüştür. Mekanik soğutucuların kullanılmaya başlanmasıyla dondurma dağıtılabilir hale gelmiştir.

Artık bu dönemde dondurma her yaştan insanın severek yediği bir tatlı olmuştur.

Vikingler Dünya'nın Her Yanında

Vikingler, bugünkü İsveç, Danimarka ve Norveç’in atalarıdır. Yaşadıkları bölgelerde iklim şartlarından dolayı tarım ve hayvancılıkla uğraşamadıkları için deniz yoluyla başka ülkelere açıldılar. Vikingler çok acımasız savaşçılardır. İlk önce batı Avrupa kıyılarına saldırdılar. M.S. 700lü yıllarda Kuzey denizinden ilerleyerek İngiltere ve orta Avrupa’ya saldırdılar ve buraları işgal ettiler. Pek çok esir alarak çevreyi haraca bağladılar. Sonunda İngiltere deki Wessex Kralı Alfred tarafından yok edildiler. En önemli tanrıları; Odin, Gery ve Thor’dur. Odin savaş tanrısıdır.

Avrupalı denizcilerin kıyılardan uzaklaşamadıkları dönemlerde Vikingler, Atlantik Okyanusunda rahatça dolaşabiliyorlardı. Batıda Grönland ve Kanada’ya doğuda ise Kızıl denize kadar ilerlemişlerdi. İzlanda ile Grönland’da koloniler oluşturmuşlar. Kuzey Amerika’ya açılmışlardı. Kanada’nın Newfoundland bölgesinde bugün bile izlerine rastlanır. Vikinglerin diğer kolu Akdeniz ve Çin’e kadar ulaşarak buralarda ticaret yapmışlardır. Tek bir direk üzerinde yelkeni olan Viking gemileri okyanusları aşabilecek kadar dayanıklıydı. Okuduğum bir kaynakta yelken kumaşı, ısırgan otundan elde edilen iplik ile dokunurmuş. TRT’de izlediğim Vikie karakteriyle bu savaşçı insanları çok sevmiş, onların yaşantılarını hep merak etmişimdir. Kristof Colomb’dan önce Vikingler Amerika’yı bulmuş olabilirler mi acaba? Siz ne dersiniz

Kutupların Taçsız Kralları Eskimolar

Samoyed ve Eskimo halkları binlerce yıldır Kuzey Kutbunda etraflarına zarar vermeden hayatlarına devam etmişlerdir. Önce Kuzey Kutup Bölgesi’ne, daha sonra da Güney Kutbu'na dışarıdan gelenler çevrelerine gerektiği kadar özen göstermediler. Güney Kutbu'nda kimse yaşamamaktadır sadece pek çok ülkeden gelen bilim adamları buradaki doğal yaşam hakkında bilgi toplamaya çalışmaktadırlar. Güney Kutbu yakınına ABD bilim üssü kurulmuştur. Bu üsse Amundsen - Scott adı verilmiştir.

Eskimolar Grönland’da ve Kuzey Amerika’da yaşamaktadırlar. Eskiden, iglu adı verilen buzdan yapılan evlerde yaşar ve ailelerden oluşan gruplar halinde dolaşırlardı. Avcılık ve balıkçılık yaparak yaşamlarını sürdürürlerdi. Avcılar avladıkları hayvanların kemik ve dişlerinden genellikle süs eşyaları yaparlardı.

Rusya ve İskandinavya’nın Samoyed halkı rengeyiği çobanlığı ile hayatlarına devam ederler. Rengeyiklerinin derilerini elbise ve çadır yapmak için kullanırlar, etinden, sütünden yararlanırlar. Bu hayvanlara kızaklarını çektirmekte yüklerini taşıtmaktadırlar. Samoyedlerin bir kısmı hala bu şekilde yaşamaktadır. Eskimolar, sıcak iklimlere inemezler. Vücut dengeleri soğuk iklimlere uyum sağlamıştır. Vücutlarındaki yağ dengesi diğer iklimlerde yaşayan insanlardan farklıdır. Onun için biz sıcak iklimlerde Eskimo turistlerle karşılaşmayız. Aranızda Eskimoları veya samoyedleri gören var mı?

Amerikan Bayrağındaki Yıldızlar Ne anlama Gelir

“Yıldız Süslü Bayrak ” ya da “Eski Zafer” diye bilinen çizgi ve yıldızlar ABD’nin bayrağıdır. Mavi bir arka planı bulunan üstünde beyaz yıldızlar olan, yedisi kırmızı, altısı beyaz olan on üç tane alt alta çizgiden oluşur. Elli tane yıldız ABD’nin elli eyaletini temsil etmektedir. On üç çizgi de orijinal on üç eyaleti simgelemektedir. Amerikan Devrimi’nin başlangıcından sonra, bir Ocak 1776’da resmi olmayan bayrak kullanılmaya başlandı.

General George Washington’un emri ile merkezin yakın taraflarında göndere çekildi. Bayrakta 7 kırmızı, 6 beyaz çizgi bulunmaktaydı. Arka planda ise Britanya Birlik Bayrağı vardı. ( İngiliz Bayrağının atası idi)

1775’te General George Washington koloni birliklerinin başkomutanı seçildi. Daha sonra bağımsızlığın sembolü haline geldi.

Görüldüğü gibi ülkelere ait bayraklarda bulunan her bir sembolün o ülkenin geçmişiyle ilintili özel bir anlamı bulunmaktadır. Ayrıca bayraklar, ülkelerin bağımsızlığını ortaya koymaktadır.